Ağız yoluyla alabileceğimiz vitamin ve mineral destekleri bir yere kadar işe yarar, çünkü yüksek dozda bile alinsa da bu destekler sindirim sisteminin emilim kapasitesini aşar ve cogu vucut tarafindan emilemez . Buna ilaveten, modern tarımda kullanılan ilaçlar, GDO’lu gıdalar, işlenmiş gıdalar ve paketleme teknolojileri sayesinde günümüzde tükettiğimiz gıdaların besleyici değerinin oldukça düştüğü de inkar edilemez bir gerçektir.

Sağlıklı bağırsak florasına sahip kişilerde bile ağız yoluyla alınan takviyelerin maximum % 30’unun emildiği bilimsel olarak saptanmistir. Halbuki damaryolundan verilen vitaminlerin emilme orani ortalama % 98” dir.

IV terapi (intravenoz tedavi) esnasinda vitamin ,mineral ve antioksidanlar direkt olarak damar yoluna verildiğinden hem hücreler için çok daha kolay ulaşılabilir olur, hem de ağız yoluyla verilmesi mümkün olamayan miktarlar yani dozlar herhangi bir yan etki riski olmadan uygulanabilir. Intravenoz Vitamin Tedavisi (IV Vitamin Terapi) son senelerde ozellikle Coronavirus (Covid-19) un tum dunyaya yayilmasiyla bagisiklik sistemimizin ne kadar onemli oldugunu vurgulu bir sekilde bizlere tekrardan hatirlatti. IV Tedaviler (Damaryolu Vitamin Tedavileri) sadece antigribal ,antomikrobial etkileri disinda ,stresli bir is hayati olan kisilerde ,kronik yorgunlugu olan kisilerde ,hafiza kaybi,konsantrasyon bozuklugu olan kisilerde bu semptomlari azaltmak ve hatta tedavi amacli kullanilir. Düzenli spor yapan kişilere, medikal tedavilerine destek arayan hastalardan sağlıklı ve fit bir yaşam tarzını benimsemiş bireylere kadar her gruptan insan için çok önemli bir alternatif destek terapisi olan intravenoz vitamin tedavisi ( IV VITAMIN TERAPISI)tum dunyada artik oldukca popular bir tedavi yontemi olmustur.

IV VİTAMİN TEDAVİSİNİN YARARLARI

C VİTAMİNİ
Kan düzeyleri 10-15 mg/dL civarında olduğunda, C vitamininin anti-viral etkileri görülür. Bu düzeye oral yolla değil de ancak, damar yoluyla ulaşılabilir
•  Sigara içmenin yan etkilerine karşı korunmaya yardımcı olur
•  Hücrelerde yüksek miktarda kolajen üretimi sağlar.
•  Güçlü bir antioksidandır. Serbest radikallerin zararlı etkilerine karşı korur.
•  Bağışıklık sistemini destekler.
•  Vücudun demiri absorbe etmesini kolaylaştırarak anemi tedavisini destekler.
•  Bazı kanser türlerini önlemeye yardımcı olur.
•  Yüksek tansiyonu azaltır.

GLUTATYON
• “Süper Antioksidan” olarak bilinen glutatyon vücutta üretilen en etkili antioksidandır.
• Tüm vücutta yüksek detoksifikasyon sağlar.
• Beyin ve vücut hücreleri, serbest radikallerin oluşturduğu zararlardan korur.
• Kanserojen ve toksik maddeleri etkisiz hale getirerek vücuttan atılımını destekler.
• DNA ve protein yapımında rol almaktadır.
• Bağışıklık sistemini güçlendirir.
• Anti aging etkinliği yüksektir.
• Unutkanlığı azaltarak konsantrasyonu artırır ve destekler.
• Ağır metallerin vücuttan atılmasını sağlar.
• Yetmişe yakın hastalığın oluşumunu engellemeye yardımcı olur.
• Karaciğer detoksifikasyonu sağlayarak, karaciğerle birlikte diğer organların da sağlıklı çalışmasını destekler

VİTAMİN B1
•  Karbonhidrat metabolizmasında rol oynar. Karbonhidratları glikoza dönüştürerek vücuda enerji sağlar.
•  Beynin ve sindirim sisteminin işlemesine yardımcı olur.
•  Kan dolaşımını hızlandırır.
•  Kas sistemini koruyarak kalbe destek verir.
•  Aterosklerozu önlemeye yardımcı olur.
•  Alkol ve sigaranın yan etkilerini azaltır.

B6 VİTAMİNİ
• Vücut işlevlerini destekleyen diğer birçok vitaminden daha önemli bir rol oynar.
• Karbonhidrat, protein ve yağ metabolizmasında rol alır.
• Kırmızı kan hücrelerinin, hormonların, sinir hücrelerinin ve prostaglandinlerin üretiminde yardımcı olur.
• Bağışıklık sistemini güçlendirir. Aterosklerozu önleyerek kalbi korur ve böbrek taşı oluşumunu önler.
• Premenstrüel sendromunu (PMS) tedavi etmek için kullanılır.

B12
• Karbonhidratların, proteinlerin ve yağların vücutta kullanımı için gereklidir.
• Özellikle sinir hücrelerin büyümesini engellemede ve tüm hücrelerin tamirinde rol oynamaktadır.
• Protein oluşumunda ve amino asitlerin işlevinde rol oynamaktadır.
• Folik asit ile birleşerek sinir hücresi kılıflarının korunmasında ve DNA sentezinde rol oynar.
• Sinir iletimini kolaylaştırır.
• Beyne ve vücuda enerji sağlar.

MAGNEZYUM
• Kasların ve sinirlerin gevşemesini sağlar.
• Sinir sisteminin sakinleşmesini sağladigi için anti stres minerali olarak da tanımlanır.
• Hücrelerin enerji üretmesine yardımcı olur.
• Vücut ısısını dengeler.
• Adet ağrılarını azaltir.
• Bağırsakları çalıştırır.
• İyi uyku için en gerekli minerallerdendir.

SELENIUM
• Her insan hücresinde bulunan bir antioksidandır.
• Yaşlanma karşıtı etkisiyle hücreleri korur.
• Sağlıklı bir bedenin ve bağışıklık sisteminin korunması için gereklidir.
• Kanseri önlemede önemli bir rol oynar.
• Temel lipitleri yok eden peroksitleri ortadan kaldırır ve toksinlerin atılımını sağlar.
• Kalp kaslarının bozulmasını engelleyerek kardiyovasküler sistemi destekler.
• Düzenli karaciğer fonksiyonlarının korunmasına yardımcı olur.

ÇİNKO
•  Organ dokularının işlevini korur, yeni hücre üretimini uyarır ve yaşlanmayı geciktirir.
•  Bağışıklık sisteminde önemli bir rol oynar. Bağışıklık sisteminin verimli ve doğru bir şekilde çalışmasına yardımcı olur.
•  Grip ve soğuk algınlığına karşı çok etkilidir. Farklı bakteriler ve virüslerden gelebilecek zararları azaltır.
•  Yeni hücreler üreterek cildi güzelleştirir.
•  Vücuttaki toksinleri etkisiz hale getirmeye ve ağır metalleri elimine etmeye yardımcı olur
•  Bağışıklık sisteminin düzgün çalışması için bol miktarda çinko gereklidir.

FOLİK ASİT
• DNA ve RNA yapımında görev alır..
• Kırmızı kan hücrelerinin yapımında yer alır.
• Vücuda giren ve vücutta var olan demir mineralinin kullanımını ayarlar ve regülasyonunu sağlar.
• Homosistein amino asidinin miktarını ayarlamak için B6 ve B12 ile beraber çalışmaktadır.
• Vücutta detoksifikasyon sağlar.
• Kanserden korunmaya destek verir.
• Depresyon ve düşük mod gibi rahatsızlıklarda beyine tam destek vermektedir.

ALFA LİPOİK ASİT
• Karaciğeri etkileyen toksik maddelerin atılmasında kullanılır.
• Güçlü bir antioksidandır.
• Anti aging etkisi çok yüksektir.
• Serbest radikaller yüzünden etkisiz hale gelen antioksidanların yeniden üretilmesini destekler.
• Beyin hücrelerinin korunmasına yardımcı olur.
• İnme geçiren hastalarda beyin hücrelerinin korunmasına yardım eder.
• Karaciğeri zararlı hücre değişimlerinden korur ve toksinlerin vücuttan atılmasında yardımcı olur.
• Damar tıkanıklığını engelleyerek, damar sisteminin genç kalmasını sağlar.

FOSFATİDİLKOLİN (LESİTİN)
•  Besinlerin hücre içine giriş ve çıkışlarını ayarlayan hücre zarı yapısının büyük kısmı lesitinden oluşur.
•  Damar sertliğine ve kardiyovasküler hastalıklara (kalp damar hastalıkları) karşı vücudu korur.
•  Beyin fonksiyonlarını güçlendirir.
•  Vücut enerjisine katkıda bulunur.
•  Yaşlanma etkilerinin azaltılmasında rol alır.
•  Bağışıklık sistemi rahatsızlıklarına, kronik yorgunluk sendromuna ve alkol yüzünden zarar gören karaciğer hücrelerinin onarımına yardımcı olur.
•  Hücrelerin yapılanmasına yardımcı olur. Böylece beyin ve sinir sistemlerinin fonksiyonlarına büyük destek sağlar.

MYERS COCTAIL
İntravenöz vitamin ve mineral terapisi, 1970’lerde, Johns Hopkins University’de doktorluk yapan John Meyer tarafından geliştirilmiştir. Söz konusu “Kokteyl”, kronik yorgunluk, fibromiyalji, depresyon, kas spazmı, astım, ürtiker, konjestif kalp yetmezliği, anjin (göğüs ağrısı), enfeksiyonlar, ve senil demans’da endikedir. Myers Cocktail Terapi, 1970’lerde özgün anlamda, Maryland’lı bir doktor olan John Myers tarafından geliştirilmiştir. Formül, yorgunluk sorunu ve genel sağlık fonksiyonunu iyilştirmek üzere tasarlanmıştır. İçeriğinde C vitamini, B vitaminleri (B5, B6 ve B12), B kompleks, kalsiyum, magnezyum ve iz mineralleri vardır.

INTRAVENOZ TEDAVI NASIL UYGULANIR
IV vitamin, mineral ve antioksidan tedaviler; daha fazla enerji, daha zinde beden, daha genç görünüm, daha güçlü bağışıklık sistemi için; kişinin ihtiyaçlarına uygun vitamin, mineral ve antioksidanların damaryolu ile en verimli şekilde %100 kan dolaşımına katılacağı tedavi uygulamasıdır. Mide- barsak sistemi kullanılmadığı için ağızdan alınan multivitamin desteklerine göre daha etkilidir. Sağlık bilgileri alınan kişilere doktor görüşmesi ile uygun olan iv terapi seçilir.
• Yaklaşık 20-30 dk süren uygulama sonrası hemen günlük hayata devam edilebilir.
• Haftalık ya da 2 haftada bir 4-6 seans önerilen tedavi ile antioksidan seviyesi yükselir ve serbest radikal hasarı önlenmiş olur.
• Sağlıklı beslenme, sigarasız yaşam ve stresi azaltma yöntemleri antioksidan seviyesinin yüksek tutulmasına yardımcı olur. İntravenöz tedavi (Iv Terapi) son senelerde yoğun ve stresli tempoda çalışan iş adamlarından, düzenli performans sporu yapan kişilere, medikal tedavilerine destek arayan hastalardan sağlıklı ve fit bir yaşam tarzını benimsemiş bireylere kadar her gruptan insan için çok önemli bir alternatif destek halini almıştır.